French - Turkish Dictionary
French language page.
- abaisser -- azaltmak; gözden düşürmek; indirmek
- abandonner -- bırakmak; vazgeçmek; terketmek
- abattre -- altetmek
- abdiquer -- tahttan el çekmek
- abolir -- feshetmek
- aborder -- başlamak
- aboutir -- çıkmak
- aboyer -- havlamak
- abreuver -- su içmek; bol bol içmek; su içirmek
- abroger -- feshetmek
- absorber -- emmek
- accaparer -- emmek
- accepter -- almak
- accommoder -- düzenlemek
- accoster -- yanaşmak
- accoucher -- doğum yapmak
- accoutumer -- alıştırmak
- accueillir -- almak
- accuser -- suçlamak
- acheter -- satın almak
- achever -- bitirmek
- acquérir -- almak
- adapter -- uydurmak
- admettre -- almak
- adopter -- seçmek
- adorer -- tapmak
- adresser -- göndermek
- affiler -- bilemek
- affilier -- bir derneğe ya da gruba dahil olmak
- affliger -- kahretmek
- agacer -- alevlendirmek
- agiter -- çalkalamak
- agréer -- kabul etmek
- aider -- yardım etmek
- aiguiser -- bilemek
- aimer -- sevmek
- ajouter -- eklemek
- aller -- gitmek
- allumer -- yakmak
- amener -- getirmek
- amputer -- bir uzvu kesmek
- amuser -- eğlendirmek
- analyser -- analiz etmek
- annoncer -- haber vermek
- annuler -- feshetmek
- apaiser -- teskin etmek
- apitoyer -- acındırmak
- appeler -- aramak; çağırmak
- applaudir -- alkışlamak
- appliquer -- kullanmak
- apporter -- getirmek
- apprécier -- beğenmek
- apprendre -- öğrenmek
- approcher -- yaklaşmak
- approuver -- beğenmek
- arabiser -- Araplaştırmak
- arracher -- sökmek
- arranger -- düzenlemek
- arrêter -- durdurmak
- arriver -- varmak
- aspirer -- arzulamak
- assaillir -- saldırmak
- asseoir -- oturmak
- attacher -- bağlamak
- attaquer -- saldırmak
- attendre -- beklemek
- attribuer -- atfetmek
- augmenter -- yetişkin
- avaler -- yutmak
- avoir -- sahip olmak; kandırmak
- avorter -- çocuk aldırmak
- badauder -- esnemek
- badigeonner -- badalanamak
- bagarrer -- kavga etmek
- baigner -- çimmek
- bailler -- bahşetmek
- bâiller -- esnemek
- baiser -- seks yapmak; öpmek
- baisser -- alçalmak
- battre -- dövmek
- bégayer -- kekelemek
- bitumer -- asfaltlamak
- blêmir -- solgunlaşmak
- boire -- içmek
- bombarder -- bombalamak
- boucher -- kapatmak
- bouder -- somurtmak
- branler -- otuz bir çekmek
- briller -- parlamak
- bruiner -- çiselemek
- brûler -- yanmak
- cacher -- gizlemek
- caguer -- siçmak
- capituler -- olmak
- captiver -- emmek
- casser -- kırıtmak; kırmak
- céder -- teslim etmek
- célébrer -- anmak
- cesser -- bitirmek
- changer -- değiştirmek
- chanter -- ötmek; şarkı söylemek
- charger -- yüklemek
- chasser -- avlamak
- chercher -- aramak
- chevaucher -- binmek
- chier -- sıçmak
- choir -- düşmek
- choisir -- seçmek
- chuchoter -- fısıldamak
- citer -- alıntılamak
- cocufier -- aldatmak
- collectionner -- biriktirmek
- coller -- yapışmak
- commencer -- başlamak
- communiquer -- bildirmek
- comparer -- karşılaştırmak
- compatir -- acımak
- compléter -- bütünlemek
- comprendre -- anlamak
- compter -- saymak
- conduire -- yürütmek; sürmek
- conseiller -- fikir vermek
- consoler -- avutmak
- consommer -- tüketmek
- construire -- etmek; yapmak
- continuer -- devam etmek
- converser -- konuşmak
- convertir -- değiştirmek
- coucher -- yatmak
- coudre -- kumaş dikmek
- couler -- akmak
- couper -- kesmek
- courir -- koşmak
- cracher -- tükürmek
- craindre -- korkmak
- créer -- oluşturmak
- creuser -- kazmak
- crever -- ölmek; bir şeyi ölesiye yapmak; şiddetle açılmak
- crier -- bağırmak
- croire -- inanmak
- cuire -- pişirmek
- danser -- dans etmek
- débiter -- bölmek
- débuter -- başlamak
- décéder -- ölmek
- décider -- karar vermek
- défendre -- savunmak
- définir -- tanımlamak
- déifier -- tanrılaştırmak
- déjeuner -- yemek
- demander -- dilemek; sormak
- déménager -- taşınmak
- démolir -- bozmak
- dépouiller -- araklamak
- déranger -- Rahatsız etmek
- dérober -- araklamak
- descendre -- alçamak; açaltmak
- déshabiller -- soymak
- désigner -- seçmek
- détruire -- yıkmak
- développer -- anlatmak
- devenir -- olmak
- différer -- ayırmak
- dire -- söylemek
- discuter -- sohbet etmek
- disposer -- düzenlemek
- divaguer -- başıboş gezmek
- divertir -- yönlendirmek; eğlendirmek
- diviser -- bölmek
- divorcer -- boşanmak
- donner -- vermek
- dormir -- uyumak
- douter -- şüphelenmek
- échapper -- kaçmak
- économiser -- tasarruf etmek
- écouter -- dinlemek
- écraser -- ezmek; çiğnemek
- écrire -- yazmak
- effriter -- dağılmak
- embellir -- güzelleştirmek
- embrasser -- öpmek
- empiéter -- bir yeri ya da bir kişinin hakkını gasp etmek
- employer -- kullanmak
- enculer -- sikmek
- endurer -- azap çekmek
- enregistrer -- kaydetmek
- entendre -- duymak
- entrer -- girmek
- envoyer -- göndermek
- épargner -- tasarruf etmek
- escalader -- tırmanmak
- espérer -- ummak
- essayer -- denemek
- estimer -- beğenmek
- estropier -- deforme etmek
- établir -- yapmak
- éteindre -- söndürmek
- éternuer -- aksırmak
- être -- olmak
- étudier -- okumak; öğrenmek
- évaluer -- değerlendirmek
- exagérer -- abartmak
- examiner -- araştırmak
- excuser -- affetmek
- exister -- varoluş
- expatrier -- yurdundan uzaklaştırmak
- expirer -- ölmek
- expliquer -- açıklamak; anlatmak
- explorer -- araştırmak
- fabriquer -- etmek
- faire -- yapmak; etmek
- falsifier -- bozmak
- féliciter -- tebrik etmek
- fermer -- kapamak
- fêter -- anmak
- filtrer -- süzmek
- finir -- bitirmek
- fixer -- saptamak
- flancher -- direnmeyi bırakmak
- fonder -- kurmak
- fondre -- erimek
- fouiller -- araştırmak
- foutre -- amana koydum
- frapper -- vurmak
- frimer -- hava atmak
- frotter -- sürtünmek
- gâcher -- azdırmak
- gagner -- almak; kazanmak
- gêner -- aksatmak
- gigoter -- debelenmek
- grandir -- büyümek
- gratter -- kaşımak
- gravir -- tırmanmak
- grelotter -- soğuktan titremek
- griffer -- pençelemek
- grimper -- tırmanmak
- grogner -- homurdanmak
- gronder -- azarlamak
- habiller -- giymek; giyinmek
- habiter -- oturmak
- habituer -- alıştırmak
- hébéter -- sersemleştirmek
- hennir -- kişnemek
- hésiter -- tereddüt etmek
- honorer -- hürmet göstermek
- idolâtrer -- taparcasına sevmek
- ignorer -- bilmemek
- implorer -- istirham etmek
- imploser -- yıkılmak
- imprimer -- yazdırmak
- inaugurer -- merasimle kullanıma açmak
- incarner -- cisimleştirmek
- indiquer -- göstemek
- informer -- bildirmek
- insérer -- eklemek
- insister -- ısrar etmek
- introduire -- haber vermek
- inviter -- davet etmek
- irriter -- alevlendirmek
- jeter -- atmak
- jouer -- oynamak; çalmak
- jurer -- ant içmek
- l’emporter -- üstün gelmek
- lacer -- bağlamak
- laisser -- bırakmak
- lapider -- recmetmek
- laver -- yıkamak
- lécher -- yalamak
- lever -- kalkmak
- libérer -- serbest bırakmak
- lier -- bağlamak
- limiter -- sınırlamak
- lire -- okumak
- mâcher -- çiğnemek
- manger -- yemek
- maquiller -- makyaj yapmak
- marcher -- yürümek
- marier -- evlenmek
- maudire -- beddua
- menacer -- tehdit etmek
- mendier -- dilenmek
- mener -- götürmek
- mentionner -- bahsetmek
- mentir -- yalan söylemek
- mettre -- koymak
- miauler -- miyavlamak
- monter -- binmek; kurmak; büyütmek; yükselmek; çıkmak
- montrer -- göstermek
- mordre -- ısırmak
- moucharder -- ihbar etmek
- mourir -- ölmek
- multiplier -- çoğaltmak
- mûrir -- olgunlaşmak
- mutiler -- bozmak
- nager -- yüzmek
- naître -- doğmak
- neiger -- kar yağmak
- nettoyer -- temizlemek
- noircir -- karartmak
- nouer -- bağlamak
- nourrir -- beslemek
- obéir -- itaat etmek
- obstiner -- inat etmek
- obtenir -- elde etmek
- offenser -- acıtmak
- offrir -- bağışlamak
- opérer -- etmek
- opter -- seçmek
- ordonner -- emretmek
- ôter -- ayrılmak
- oublier -- unutmak
- ouvrir -- açmak
- pâlir -- ağarmak
- pardonner -- affetmek
- parler -- konuşmak
- partager -- bölmek
- partir -- bırakmak
- patienter -- sabretmek
- payer -- ödemek
- pêcher -- balık tutuyormak
- peigner -- taramak
- peindre -- boyamak
- pencher -- abanmak
- pendre -- asılmak
- penser -- düsünmek
- percevoir -- algılamak
- perdre -- kaybetmek; gayıp etmek
- permettre -- izin vermek
- péter -- osurmak
- photographier -- fotoğraf çekmek
- pisser -- işemek
- plaindre -- acımak
- planter -- ekmek
- pleurer -- ağlamak
- pleuvoir -- yağmak
- plier -- katlamak
- plonger -- dalmak
- poser -- etmek
- posséder -- sahip olmak
- pousser -- itmek
- prendre -- tutmak
- préparer -- hazırlamak
- présenter -- takdim etmek
- prêter -- ödünç vermek
- prodiguer -- israf etmek
- produire -- ürün vermek
- programmer -- programlamak
- projeter -- atmak
- promettre -- söz vermek
- protéger -- korumak
- protester -- protesto etmek
- publier -- açıklamak
- purifier -- ayıklamak
- qualifier -- nitelendirmek
- quitter -- bırakmak; ayrılmak
- raconter -- anlatmak
- railler -- aramak
- rajeunir -- gençleştirmek
- ralentir -- ağırlaşmak
- ramasser -- toplamak
- rassasier -- doyurmak
- rassembler -- toplamak
- ratifier -- tasdik etmek
- ravager -- bozmak
- réagir -- reaksiyon göstermek
- recevoir -- almak
- rechercher -- araştırmak
- récompenser -- ödüllendirmek
- reconnaître -- tanımak
- rectifier -- öldürmek
- recueillir -- toplamak
- reculer -- teslim etmek
- redouter -- ödü patlamak
- réfléchir -- aksetmek
- refléter -- aksetmek
- regarder -- bakmak
- régler -- ayarlamak
- regretter -- acımak
- rejeter -- reddetmek
- réjouir -- sevinmek
- reléguer -- mevkii düşürmek
- relier -- bağlamak
- remémorer -- hatırlatmak
- remercier -- teşekkür etmek
- rencontrer -- karşılaşmak
- rendre -- iade etmek
- renoncer -- vazgeçmek
- renseigner -- bildirmek
- renvoyer -- aksetmek
- réparer -- onarmak
- répéter -- tekrarlamak
- répondre -- cevap vermek
- reposer -- dinlenmek
- reprendre -- azarlamak
- réprimander -- azarlamak
- reprocher -- azarlamak
- réserver -- yer ayırma
- résigner -- çökmek
- résister -- direnmek
- résoudre -- çözmek
- respirer -- nefes almak
- resplendir -- pırıldamak
- ressembler -- benzemek
- rester -- kalmak
- restituer -- geri vermek
- retomber -- asılmak
- rêvasser -- hayallere dalmak
- réveiller -- uyandırmak
- rêver -- düş görmek
- revêtir -- almak
- rire -- gülmek
- ronchonner -- homurdanmak
- ronger -- dişlerle ısırmak
- ronronner -- mırlamak
- roter -- geğirmek
- ruer -- çifte atmak
- s’assagir -- uslanmak
- s’entendre -- anlamak
- saboter -- baltalamak
- saisir -- algılamak
- salir -- kirletmek
- sauter -- sıçramak
- sauver -- kurtarmak
- savoir -- bilmek
- sécher -- kurutmak
- semer -- ekmek
- sentir -- koklamak
- séparer -- ayırmak
- sermonner -- azarlamak
- signer -- imzalamak
- signifier -- kastetmek
- skier -- kaymak
- sonner -- çalmak
- sortir -- çıkarmak; çıkmak
- souffrir -- almak
- souhaiter -- arzulamak
- soulever -- kaldirmak
- souligner -- altını çizmek
- soupirer -- arzulamak
- sourire -- gülümsemek
- soutenir -- desteklemek
- stipuler -- şart koşmak
- subordonner -- tahakküm altına sokmak
- suer -- terlemek
- suggérer -- aklına getirmek
- suinter -- sızmak
- suivre -- izlemek
- supprimer -- ayrılmak
- surfer -- sörf yapmak
- surgir -- yeryüzüne çıkması
- surmonter -- altetmek
- surveiller -- aldırmak
- tailler -- kesmek
- tatouer -- dövme yapmak
- télécharger -- indirmek
- tenir -- tutmak
- terminer -- bitmek; bitirmek
- tirailler -- rahatsız etmek; rastgele silah sıkmak; çekip durmak
- tirer -- ateş etmek; çekmek
- tomber -- düşmek
- tonner -- gök gürlemek
- toucher -- dokunmak
- tourner -- dönmek
- traduire -- tercümanlık; çevirmek
- traîner -- çekmek
- traire -- sağmak
- trancher -- kesmek
- transformer -- başkalaşmak
- transpirer -- terlemek
- travailler -- çalışmak
- trembler -- titremek
- tressaillir -- ürkmek
- trier -- ayırmak
- tromper -- aldatmak
- trouver -- bulmak; bulunmak
- tuer -- öldürmek
- utiliser -- kullanmak
- vaciller -- sallanmak
- vagir -- viyaklamak
- vaincre -- altetmek
- vaticiner -- kehanette bulunmak
- vendre -- satmak
- vénérer -- taparcasına sevmek
- venger -- öc almak
- venir -- gelmek
- verser -- akıtmak
- vieillir -- yaşlanmak
- violer -- tecavüz etmek
- vivre -- yaşamak
- voir -- görüşmek; görmek
- voler -- uçmak; çalmak
- vomir -- kusmak
- voter -- oylamak
- vouloir -- istemek
- voyager -- dolasmak
- zézayer -- peltek konuşmak
By The FreeDict Project.