Turkish - English Dictionary
Turkish language page.
- abartmak -- exaggerate
- açıklamak -- accountfor; clarify; publish
- acıkmak -- besorryabout; behungry
- acımak -- ache
- acındırmak -- excitepity
- acıtmak -- hurt
- açmak -- open
- alkışlamak -- acclaim
- almak -- get; have
- anlamak -- understand
- aramak -- lookfor
- atmak -- throw
- başlamak -- begin
- beğenmek -- approve; appreciate
- beklemek -- abide
- bilmek -- know
- bırakmak -- absentonself
- biriktirmek -- collect
- bulmak -- find
- çekmek -- drag
- çiğnemek -- chew
- çıkmak -- exit
- demek -- say
- dilenmek -- beg
- dinlemek -- listen
- durmak -- halt
- düşmek -- drop
- düşünmek -- think
- düzenlemek -- arrange
- eğlendirmek -- amuse
- ekmek -- bread
- etmek -- achieve
- feshetmek -- abjure
- gelmek -- come
- getirmek -- bring
- girmek -- goin
- gitmek -- go
- göndermek -- send
- görmek -- see
- hızlandırmak -- accelerate
- içmek -- smoke; drink
- inanmak -- account
- ırmak -- river
- işitmek -- hear
- kapamak -- close
- kaybetmek -- lose
- kesmek -- cut
- kısaltmak -- abbreviate
- koşmak -- run
- kullanmak -- employ
- kutlamak -- celebrate
- nakletmek -- carry
- okumak -- read
- olmak -- become; get
- oturmak -- sit
- saldırmak -- assault
- sanmak -- guess
- satmak -- disposeof
- saymak -- count
- seçmek -- choose
- sevmek -- love
- solumak -- breathe
- sormak -- ask
- suçlamak -- accuse
- söylemek -- say
- tanımak -- beacquaintedwith
- taramak -- comb
- taşımak -- carry
- terlemek -- sweat
- tırmanmak -- climb
- toplamak -- collect
- tutmak -- hangonto
- uçmak -- fly
- ummak -- hope
- unutmak -- forget
- uyumak -- beasleep
- vermek -- give
- yapmak -- achieve
- yaşamak -- bealive
- yazmak -- write
- yollamak -- send
- yürümek -- march
- yüzmek -- float
- öğrenmek -- learn
- öldürmek -- kill
- ölmek -- die
By The FreeDict Project.